Gezimize İstanbul 'un 4. tepesi olarak bilinen ve İlk Bizans Döneminin önemli dinsel
yapılarının bulundugu Zeyrek'den başlıyoruz .Zeyrek bugün de anıtsal yapılarıyla
ve dokusuyla o dönemin izlerini hala taşır. 2 ,3 katlı ahşap sıra evlerden oluşan
geleneksel doku konut olması sebebiyle kısmen korunmuş. Yangınlar, bakımsızlık
ve verdigi göçlerle zaman içinde tahrip olmuştur. Zeyrek semti 1979 'da Dünya Mirasi listesine alınmıştır.Bunun en önemli nedeni Pantokrator Kilisesi'dir kuşkusuz.
İlk durağımız Pantokrator (Evrenin Efendisi) Manastır Kilisesi...
Pantokrator Kilisesi, Zeyrek'de , Bozdoğan Kemeri ile Unkapanı Köprüsü’nün
tam ortasında, ana caddenin biraz üzerindeki tepededir.
Güneye bakan pencereleri Eminönü ve tarihi yarımadayı görür.
Pantokrator Manastır Kilisesi Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul 'u fethinden sonra,
camiye ve medreseya dönüştürülmüştür.Medresenin yönetimini üstlenen din bilgini
Zeyrek Mehmet Efendinin adı hem yapıya hem de semte verilmiştir.
Yapı kompleksi 1960'larda kötü bir onarımdan geçirilmiş ve daha sonrasında kaderine
terkedilmiştir. 1990 yılında İTÜ mimarlık fakültesinden iki akademisyen Zeynep ve
Metin Ahunbay ile Amerikalı profesör Robert Ousterhout tarafından kurtarılmak
amacıyla restore edilmeye başlanmıştır. Çalışmalar bürokrasinin ağırlığı ve maddi yetersizlikler
sebebiyle çok uzun sürmüş ve hala devam etmektedir.
İbadethane Sokaktan Hacı Hasan Sokağa doğru ilerliyoruz...
Bu sokakta da aynı mimari doku devam ediyor.
Hacı Hasan Sokaktan Parmaklık Sokağa dönüyoruz.Her iki sokaktaki evlerin birçoğu
onarılmış. Sokakta yürürken mimari dokunun özelliğini daha da iyi anlıyoruz.
Yapı her ne kadar iyi korundu ise de sonradan yapılan eklerle bütünlük bozulmuştur.
tam ortasında, ana caddenin biraz üzerindeki tepededir.
Güneye bakan pencereleri Eminönü ve tarihi yarımadayı görür.
Zeyrek Camisi(Pantokrator Manastırı Kilisesi) |
Pantokrator (Evrenin Efendisi) Manastırı Kilisesi , Doğu Roma Komnenos
döneminin en güzel kompleksidir.Bu kompleks,büyük bir manastır , Komnenos ailesinin
mezar şapeli bulunan iki kiliseden, bir hastane ve bir yaşlılar evinden oluşmaktaydı.
Yapı Haliç 'den bakıldığında kent silüetini süslüyordu.Yapı dönemin kentsel mimarisi
hakkında bilgiler veren tek Bizans dinsel yapı kompleksidir.
Kilise İoannes II. Komnenos'un karısı İrene tafından 1118 de yaptırılmıştır.
Pantokrator'a adanan güneydeki büyük kare içinde haç planlı kilise hala özgün halini korur.
Kuzeydeki aynı plana sahip olmakla birlikte daha küçüktür.Bu iki kilisenin aralarında
iki yapıya da bağlı Ayios Mihail Şapeli vardır. Birçok keşişin yaşadığı manastır kısmı bugüne ulaşmamıştır.
Döneminin en ünlü ve Bizans tarihinin en tanınmış kurumu olan ve komleksini içinde yer alan, Pantokrator Hastanesi , 1136 da İoannes II. Komnenos tarafından yaptırılmıştır.
Zeyrekten Karşıya Bakış |
Zeyrekhane |
camiye ve medreseya dönüştürülmüştür.Medresenin yönetimini üstlenen din bilgini
Zeyrek Mehmet Efendinin adı hem yapıya hem de semte verilmiştir.
Yapı kompleksi 1960'larda kötü bir onarımdan geçirilmiş ve daha sonrasında kaderine
terkedilmiştir. 1990 yılında İTÜ mimarlık fakültesinden iki akademisyen Zeynep ve
Metin Ahunbay ile Amerikalı profesör Robert Ousterhout tarafından kurtarılmak
amacıyla restore edilmeye başlanmıştır. Çalışmalar bürokrasinin ağırlığı ve maddi yetersizlikler
sebebiyle çok uzun sürmüş ve hala devam etmektedir.
Yol Haritası |
Pantokrator Manastır Kilisesinin olduğu bölgeden çıkıp İbadethane Sokaktan
yolumuza devam ediyoruz. Burada eski 2,3 katlı , bitişik nizam ahşap yapıları görebiliriz.
İbadethane Sokak |
İbadethane Sokak |
Bu sokakta da aynı mimari doku devam ediyor.
Hacı Hasan Sokak |
Hacı Hasan Sokak |
Hacı Hasan Sokaktan Parmaklık Sokağa dönüyoruz.Her iki sokaktaki evlerin birçoğu
onarılmış. Sokakta yürürken mimari dokunun özelliğini daha da iyi anlıyoruz.
Parmaklık Aralığı |
Parmaklık Sokak |
Parmaklık Sokak |
Parmaklık Sokak |
Parmaklık Sokak |
Hasan Baba Çıkmazı |
Küçük Mektepli Sokak |
Küçük Mektepli Sokağına girdiginizde karşınıza bugünkü adıyla
İmaret'i Atik Camisi (Eski İmaret Camisi) çıkar.
Küçük Mektepli Sokak |
Küçük Mektepli Sokak |
Küçük Mektepli Sokak |
İmaret-i Atik Camisi |
Bu yapı Pantepoptes (Herşeyi Gören) Manastır Kilisesidir.Aleksios 1. Komnenos'un annesi
Anna Dalassene tarafından 1087 tarihinde yaptırılmıştır.
İstanbul'da en az degişikliğe uğrayan Bizans kilisesidir.
İmaret-i Atik Camisi |
İmaret-i Atik Camisi |
.
Gezimize Cibali semtinden ve Cibali Caddesinden devam ediyoruz....
Caddenin önemli yapılarında biri Aşık Paşa Camisidir.
Bu sokaktaki evlerde de aynı mimari doku devam ediyor.2 veya 3 katlı ahşap yapılar
günümüzde hala ayakta durmaya çalışıyorlar....
Mürşit Sokak bizi Salih Paşa Caddesine ulaştırıyor...
Salih Paşa Caddesi ahşap evleriyle bizi karşılıyor.Bitişik nizamlı ahşap evlerin çoğu yenilenmiş.
Bu bölgenin adı Ayakapıdır.Gül Camisi (Aya Theodosia) Doğu Roma dönemi yapısıdır.
10. ya da 11. yüzyıla aittir.O dönemdeki Büyük Saray'ın ana girişi Halki Kapısı üzerindeki
İsa İkonunun indirilmesine karşı çıktığı için öldürülen Theodosia adlı kadının kutsal
emanetlerinin bu kiliseye konduğu ve kilisenin Aya Theodosia olduğuna inanılır.
Kilisenin altında oldukça büyük bir mahsen bulunur. Bir iddaya göre Aya Thedosia
ve Bizans İmparatorluğu hanedanının bazı ileri gelenlerinin mezarı olarak kullanılmış.
Bir başka iddaaya göre de Hz İsa'nın havarilerinden ikisi burada gömülmüş.Mahsenin diğer
özelliği, kapatılmış olan bir kaç dehliz ile sahildeki Aya Nikola Kilisesine ve bir kaç noktaya daha yeraltından bağlanmış olmasıdır.
O dönemlerde, Aya Thedosia'nın kutsal kalıntılarının bu mekanı şifalı yaptığına inanılmış.
Böylece, o dönemde bir çok insan şifa bulmak için kiliseye akın etmiş, hatta Bizans İmparatoru'nun çaresiz denen hastalığına deva olduğu gibi söylentiler 14. yüzyılda kilisenin ününü daha da artırmış.
Şair Nevi Sokaktan devam edin ve ara sokaklarda keşfe başlayın....
Ara sokaklardaki geziden sonra sahile Ayakapı'dan çıkarsınız....
Sahil yolundan Fener'e doğru gezimize devam edeceğiz.....
İmaret-i Atik Camisi |
İmaret'i Atik Camisinin avlu kısmından geçip Vişnap Sokağa giriyoruz ve
ilk sağdan Haydar Yokuşuna dönüyoruz....
Haydar Bostanı Sokak |
Haydar Bostanı Sokak |
Haydar Caddesi Çocukları |
Caddenin önemli yapılarında biri Aşık Paşa Camisidir.
Aşık Paşa Camisi |
Aşık Paşa Camisi |
16. yüzyılda inşa edildiği düşünülen cami, kesme taş ve tuğladan yapılmış,
kare plan şemalıdır.Cibali Caddesinden Mürşit Sokağa dönüyoruz ve yokuş aşağı ilerliyoruz ....
Cibali Caddesi |
Mürşit Sokak |
Bu sokaktaki evlerde de aynı mimari doku devam ediyor.2 veya 3 katlı ahşap yapılar
günümüzde hala ayakta durmaya çalışıyorlar....
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi ahşap evleriyle bizi karşılıyor.Bitişik nizamlı ahşap evlerin çoğu yenilenmiş.
Bu sokak Öyle Bir geçer Zamanki dizisine set olmuş,bu sayede birçok ev yenilenmiş boyanmış.
Salih Paşa Caddesinden sonra Yazar Orhan Kemal Sokağa giriyoruz...
Bu sokağın Cibali Mescidi Sokak ile birleştiği köşedeki yeşil bina yazar Orhan Kemal 'in evidir.
Fatih döneminde 1457 'de yapılmış bir camidir.Adından da anlaşılacağı gibi Çakır Ağa
tarafından yaptırılmıştır. Cami Kanuni zamanında Mimar Sinan'a yeniden onarılmıştır
1989 'da tekrar yenilenmiş ve bugünkü halini almıştır.
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi (Dizi Setinden) |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi(Dizi Setinden) |
Salih Paşa Caddesi(Dizi Setinden) |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesi |
Salih Paşa Caddesinden Haraççıbostanı Sokağa dönüyoruz.....
Haraççıbostanı Sokak |
Haraççıbostanı Sokak |
Haraççıbostanı Sokak |
Haraççıbostanı Sokak |
Kılıç Ali Paşa İlk Öğretim Okulu |
Yol Haritası |
Bu sokağın Cibali Mescidi Sokak ile birleştiği köşedeki yeşil bina yazar Orhan Kemal 'in evidir.
Yazar Orhan Kemal Sokak |
Yazar Orhan Kemal Sokak-Orhan Kemal 'in Evi |
Üskübi Çakırağa Camisi |
tarafından yaptırılmıştır. Cami Kanuni zamanında Mimar Sinan'a yeniden onarılmıştır
1989 'da tekrar yenilenmiş ve bugünkü halini almıştır.
Üsküplü Caddesi |
Üsküplü Caddesi |
Üsküplü Caddesinden Nalıncı Kasım Sokağa geçiyoruz...
Bu sokak üzerinde Kadir Has Üniversitesine ait binalar bulunur.
Deniz tarafındaki ana yapı, eskiden Cibali Tütün Fabrikasıdır.Sokak üzerindeki diğer binalar da Üniversite Vakfı tarafından yaptırılarak öğrenci yurdu olarak kullanılmaktadır.
Cibali Tütün Fabrikası 1995 yılına kadar kullanılmaktaydı.1995 yılında renovasyon
çalışmaları için kapatıldı.O dönemde binayı, Fatih Belediyesi Hizmet Binası olarak ,
Mimar Sinan Üniversitesi Ek Bina olarak kullanmak üzere istemişlerdir. Fakat bina eğitim
amaçlı kullanılmak üzere Kadir Has Vakfına verilmiştir.Yapının Restorasyon çalışmaları
Mimar Mehmet Alper tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kadir Has Üniversitesi |
Deniz tarafındaki ana yapı, eskiden Cibali Tütün Fabrikasıdır.Sokak üzerindeki diğer binalar da Üniversite Vakfı tarafından yaptırılarak öğrenci yurdu olarak kullanılmaktadır.
Nalıncı Kasım Sokak -Kadir Has Üniversitesi Öğrenci Yurdu |
Nalıncı Kasım Sokak -Kadir Has Üniversitesi |
Cibali Tütün Fabrikası 1995 yılına kadar kullanılmaktaydı.1995 yılında renovasyon
çalışmaları için kapatıldı.O dönemde binayı, Fatih Belediyesi Hizmet Binası olarak ,
Mimar Sinan Üniversitesi Ek Bina olarak kullanmak üzere istemişlerdir. Fakat bina eğitim
amaçlı kullanılmak üzere Kadir Has Vakfına verilmiştir.Yapının Restorasyon çalışmaları
Mimar Mehmet Alper tarafından gerçekleştirilmiştir.
Nalıncı Kasım Sokaktan ,Seferikoz Sokağına dönüyoruz...
Seferikoz Sokak |
Bu sokağın bir tarafında Kadir Has Üniversitesi duvarı , diğer tarafında alçak katlı bakımsız evler vardır.
Yolun sonunda sahile çıkan Cibali Kapısı yer almaktadır.
Seferikoz Sokak Kadir Has Caddesi Köşesindeki Kafe |
Kafenin içinden... |
Kafenin içinden.. |
Cibali Kapısı(Spigas) |
Cibali Kapısı(Spigas) |
Cibali Kapısı(Spigas) |
Cibali Kapısı- Eski Cibali Karakolu |
Cibali Kapısı- Eski Cibali Karakolu |
Cibali Kapısı(Spigas) |
|
Kadir Has Üniversitesi |
Yol Haritası |
Cibali Kapısından sola doğru gezimize devam ediyoruz...
Cibali Şerefiye Sokak |
Cibali Şerefiye Sokak |
Gül Cami Sokak |
Şerefiye Aralığı |
Şerefiye Sokaktan Gül Camisi |
10. ya da 11. yüzyıla aittir.O dönemdeki Büyük Saray'ın ana girişi Halki Kapısı üzerindeki
İsa İkonunun indirilmesine karşı çıktığı için öldürülen Theodosia adlı kadının kutsal
emanetlerinin bu kiliseye konduğu ve kilisenin Aya Theodosia olduğuna inanılır.
Kilisenin altında oldukça büyük bir mahsen bulunur. Bir iddaya göre Aya Thedosia
ve Bizans İmparatorluğu hanedanının bazı ileri gelenlerinin mezarı olarak kullanılmış.
Bir başka iddaaya göre de Hz İsa'nın havarilerinden ikisi burada gömülmüş.Mahsenin diğer
özelliği, kapatılmış olan bir kaç dehliz ile sahildeki Aya Nikola Kilisesine ve bir kaç noktaya daha yeraltından bağlanmış olmasıdır.
Gül Camisi |
Böylece, o dönemde bir çok insan şifa bulmak için kiliseye akın etmiş, hatta Bizans İmparatoru'nun çaresiz denen hastalığına deva olduğu gibi söylentiler 14. yüzyılda kilisenin ününü daha da artırmış.
Gül Camisi |
İstanbul 'un fethinden sonra , kilise bir süre levazım ambarı olarak kullanılmıştır. 1500 yıllarının
başında II. Beyazıd döneminde kiliseye minare yaptırılarak cami olarak kullanılmaya başlanmıştır.
IV. Murad zamanında da bir tadilat gören yapı son olarak II. Mahmud döneminde ciddi
bir tamirat görmüş. Bu son tamirat sırasında camiye bir de “hünkar mahfili” ilave edilmiştir.
Gül Camisinin Girişi |
Gül Camisi |
Gül Camisi |
Gül Camisi |
Caminin içi oldukça bakımsız ve özensiz durumda.Mermer sütünların kaidelerine yapılan
ahşap kaplamalar, mermerlere monte edilen ısıtıcılar, kara tahtalar,asılan piknik tüpleri, insanın içini acıtıyor......
Gül Camisi |
Gül Camisi |
Vakıf Mektebi Sokak |
Vakıf Mektebi Sokak |
Şair Nevi Sokak |
Şair Nevi Sokak |
Şair Nevi Sokak |
Şair Nevi Sokak |
Şair Nevi Sokak |
Şair Nevi Sokak Ayakapı Caddesi |
Ayakapı Sokak |
Ayakapı Sokak |
Harraçcıbaşı Sokak |
Ayakapı |
Ayakapıdan Sahile Çıkış |
Sahil Yolundan Bakış |